Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | geniş görüşlü | cosmopolitan s. | ||
Her cosmopolitan outlook was shaped by her extensive travels. Geniş bakış açısını, yaptığı kapsamlı seyahatler sayesinde kazandı. More Sentences |
||||
Genel | geniş görüşlü | liberal s. | ||
Genel | geniş görüşlü | large-minded s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | geniş görüşlü olmama | myopia i. |
Astronomy | ||
Gökbilim | kuyruklu yıldızları tespit için kullanılan geniş görüşlü bir tür teleskop | comet-finder i. |
Gökbilim | kuyruklu yıldızları tespit için kullanılan geniş görüşlü bir tür teleskop | comet finder i. |
Gökbilim | kuyruklu yıldızları tespit için kullanılan geniş görüşlü bir tür teleskop | comet seeker i. |